Şuursuzca Nedir? Bilim ve Merak Penceresinden İnsan Davranışlarının Derinliklerine Bir Yolculuk
Bazen bir şeyi yaparken “Neden yaptım ki ben bunu?” diye kendi kendinize sorduğunuz oldu mu? Düşünmeden verdiğiniz bir tepki, sonradan pişman olduğunuz bir karar ya da farkında bile olmadan söylediğiniz bir söz… İşte tüm bunlar, günlük yaşamımızda sıkça karşılaştığımız ama çoğu zaman üzerinde düşünmediğimiz bir kavramla ilgilidir: “şuursuzca”. Peki bu kelimenin ardında yatan psikolojik, nörolojik ve biyolojik gerçekler neler? Gelin birlikte bilimsel bir merakla bu kavramın derinliklerine inelim.
Şuursuzca Ne Demek? Kavramın Kökeni ve Anlamı
“Şuursuzca” kelimesi, en basit tanımıyla bilinçli bir farkındalık olmadan yapılan davranışları ifade eder. Arapça kökenli “şuur” kelimesi, bilinç, farkındalık ya da idrak anlamına gelir. Dolayısıyla “şuursuzca” davranmak, bir eylemi düşünmeden, bilinçli bir karar süzgecinden geçirmeden gerçekleştirmek demektir. Ancak bilimsel açıdan mesele bundan çok daha karmaşıktır. Çünkü “bilinç” ve “bilinçdışı” kavramları, insan beyninin en çok araştırılan ama hâlâ tam çözülememiş alanlarından biridir.
Bilinç ve Bilinçdışı Arasındaki İnce Çizgi
Sigmund Freud’un psikanalitik kuramı, insan davranışlarının önemli bir kısmının bilinçdışı süreçlerden kaynaklandığını öne sürer. Ona göre zihnimizin büyük bir bölümü buzdağının görünmeyen kısmı gibidir: bastırılmış duygular, içgüdüler ve otomatik düşünceler burada saklıdır. Davranışlarımızın önemli bir kısmı bu bilinçdışı süreçlerin yönlendirmesiyle gerçekleşir. Yani “şuursuzca” yaptığımız şeyler aslında tamamen rastlantısal değildir; zihnimizin derinliklerinden gelen etkilerin sonucudur.
Bilim İnsanları Ne Diyor? Beynin Otomatik Pilotu
Nörobilim alanında yapılan araştırmalar da bu fikri destekler nitelikte. Beynimiz, enerjiyi verimli kullanmak için bazı süreçleri otomatikleştirir. Örneğin yürürken her adımı tek tek düşünmeyiz; bu, beynimizin “otomatik pilot” modunda gerçekleştirdiği bir eylemdir. Aynı şekilde günlük rutinler, alışkanlıklar veya refleksif tepkiler de şuursuzca gerçekleşir.
Harvard Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, insanların günlük davranışlarının yaklaşık %45’inin alışkanlık temelli ve bilinçdışı olarak gerçekleştiğini ortaya koymuştur. Bu demek oluyor ki, neredeyse günümüzün yarısını “düşünmeden” geçiriyoruz. Peki bu kötü bir şey mi? Aslında hayır. Beynimiz bu sayede enerjisini daha karmaşık ve yaratıcı görevler için saklar.
Şuursuzca Davranışların Evrimsel Temeli
İnsanoğlunun evrimsel geçmişi de bu otomatik tepkilerin neden var olduğunu açıklar. Atalarımız için tehlikelere hızlı tepki vermek hayatta kalma şansını artırırdı. Örneğin yılan gördüğümüzde geri çekilmek ya da yüksek bir ses duyduğumuzda irkilmek gibi davranışlar “şuursuzca” gerçekleşir, çünkü bilinçli düşünmeyi beklemek ölümcül olabilir. Yani şuursuzluk çoğu zaman bir kusur değil, bir hayatta kalma mekanizmasıdır.
Şuursuzca Davranışlar ve Günümüz Dünyası
Modern dünyada ise şuursuzca davranışların etkisi farklı biçimlerde karşımıza çıkar. Sosyal medya kullanırken sürekli ekrana kaydırma hareketi yapmak, alışverişte ihtiyacımız olmayan şeyleri almak veya tartışma sırasında istemeden kırıcı sözler söylemek… Bunların hepsi bilinçdışı süreçlerin yönlendirdiği davranış örnekleridir.
Psikolog Wendy Wood’a göre, şuursuz alışkanlıklarımız çoğu zaman çevremizle etkileşim içinde şekillenir. Yani bulunduğumuz ortam, içinde bulunduğumuz ruh hali veya yanımızdaki insanlar, şuursuz davranışlarımızı tetikleyebilir. Bu yüzden bazı davranışlarımızı değiştirmek istiyorsak yalnızca irade gücüne değil, çevresel düzenlemelere de ihtiyaç duyarız.
Merak Uyandıran Bir Soru: Gerçekten Ne Kadar “Şuurluyuz”?
Tüm bu bilgiler ışığında asıl soru şu: Biz mi davranışlarımızı kontrol ediyoruz, yoksa davranışlarımız mı bizi? Günlük hayatımızın büyük bir kısmı otomatikleşmiş süreçlerin etkisi altındaysa, özgür iradeye ne kadar sahibiz? Belki de bu sorunun net bir yanıtı yok, ancak şu bir gerçek: “Şuursuzca” dediğimiz davranışlar, sandığımızdan çok daha derin, çok daha ilginç bir yapının sonucu.
Sonuç: Şuursuzluk Bir Zaaf Değil, Bir İnsanlık Gerçeği
“Şuursuzca” kelimesi kulağa olumsuz gelebilir; sanki düşünmeden, dikkatsizce yapılan bir hatayı çağrıştırır. Ancak bilim bize gösteriyor ki bu durum insan beyninin doğasında var olan, çoğu zaman da faydalı bir özelliktir. Otomatik süreçler sayesinde enerji tasarrufu yapar, hızlı kararlar alır ve hayatta kalırız. Elbette bu şuursuz davranışların farkında olmak ve gerektiğinde onları sorgulamak önemlidir. Çünkü farkındalık arttıkça, otomatik davranışların üzerindeki kontrolümüz de artar.
Belki de artık, bir şeyi “şuursuzca” yaptığımızı fark ettiğimizde kendimizi suçlamak yerine, beynimizin bu muazzam işleyişine hayranlık duymamız gerekir.